Demokrasi eşitlilik ilkesi üzerinde yücelir ve yaşanır. Bu eşitlilik ilkesi "Makûs kaderi" kabul etmez. İnsan; tüm var oluşların muhatabıdır. Kâinat onun için var edilmiştir. Renk dil din ırk farklılıklarını kabul etmeyen var oluş, Allah'ın varlığının da ispatıdır. Çünkü insan yaratılanların mükemmelidir. Devlet ve devletin yönetim şekillerini var eden insan, tüm kanun koyucuları da eşitlilik ilkesin etrafında var etmiş ve yönetilmeyi istemiştir. Devlet Denizlide var Aydında kendini yok sayamaz. Kanunlar bir gücün iki dudağının arasında var kabul edilemez. Buna teokratik düzen denir ki, siyasal İslam’ın uygulayıcısı "Uzun adam" bizden olanlar ve bizden olmayanlar anlayışını ayrıca mezhep farklılıklarına taşıyarak, kendinden olmayanları yok saymış, devletsiz bırakmayı hızla başarmaya çalışmaktadır. Yerelde CHP, AKP’ye bu siyasi anlayışa kurbanlarından birini Aydın'dan vermeye BAŞLAMIŞTIR. Özlem Çerçioğlu ne yazık ki AKP kurbanlarından biridir. AKP bütün şehir yapılanmasında Özlem Çerçioğlu’nun seçim kazanmasını içine sindirememiştir. Elini güçsüz kılmak için taşınmaz mevcutların tamamına yakın kısmını (Özel idareye ait) Valiliğe devretmeyi getirerek, yerel seçimlerde yenilginin öcünü almakta gecikmemiş, bununla da yetinmeyip emrinde ki Mehmet Erdemi suç arama görevlisi olarak Aydında elinde su faturası ile dolaştırmayı çığırtkanlık yaptırmayı "denizliden daha pahalı su sattığını" muhtarları ve milleti göreve çağırmayı ihmal etmeyen Mehmet Erdem, Aydın'ın milletvekilidir sorumluluklarını bilmeli ve Özlem Çerçioğlu’nun Aydın'a ait varlıkların devrindeki AKP zihniyetinin hukuk tanımaz çifte standart uygulamasına dur demelidir. İşte ben o zaman Mehmet Erdem'i Aydının milletvekili kabul eder, haksız aydın yerel yönetim hatalarına ve uygulamalarına karşı muhtarları ve milleti göreve çağırmasına destek veririm. Özlem Çerçioğlu Aydın ve Aydın yerel yönetimini MARKA yapma yolunda CHP genel merkezinin de haklı desteği ile önemli yol kat etmiştir. AKP korkutanda budur. Ama Özlem Çerçioğlu inandığı ve başarmak üzere olduğu markalaşmayı kırdırtmamak adına Uzun Adamla da önemli bir refleks göstererek görüşme yapmayı yerine getirmiş, Aydın’ın ve Aydın halkının haklarının gasp edilmesini önlemek için yüzüne söylemeyi bir görev borcu olarak görme onurluluğunun örneğini göstermiştir. Teşekkürler Özlem Hanım. Temiz Siyaset adına, Aydın halkı adına ve CHP adına teşekkürler sayın başkan. MARKA olmayı başaran bir yerel yönetim, bulunduğu bölgeyi tüm yurda ve Avrupa’ya tanıtmayı ve kültürel yapısı ile ekonomik yapısı ile güçlenmeyi sağlar. O bölgede kültürler tanışır ve zenginleşir. Dünya kardeşliğine katkıda bulunulur. Bölgenin Turizm ve ekonomisinin dinamikleri güçlenir. Halkı medeni, çağdaş ve refah yaşama ulaşır. İşte o zaman bölge halkının siyasi parti farklılığını gözetmeksizin oylarını almayı başarır. Çünkü yerelde halk başarılı olan yönetimleri ve başkanı oyları ile ödüllendiriyor. Özlem başkan bu ödülü almayı hak etmiştir. Bu başarının sonuçlarını mensubu olduğu CHP de yansıtmış, onlarca yıl sonra bu bölgeyi sosyal demokrat bir anlayışa taşımıştır. AKP'nin korkularını ve uyguladığı çifte standart uygulamaları bu anlamda anlamakta sıkıntı çekmiyorum. Ama manidardır ki, yerel seçimlerde CHP adına bir örgüt sorumluluğu anlayışı içinde takdire şayan çalışma yapan Başkanı; Uzun Adamın yüzüne karşı hukuksuzluğunu konuşan siyasetin temiz ve aydın yüzü başkanı, biz anlamakta, kabullenmekte, sahip çıkmakta bir türlü bir partili gibi davranmakta zorluk çekiyoruz. Yalnız bırakmak bizim huyumuz ve hastalığımız sanırım sayın başkan. Bunun içinde bir özür sayın başkan. Bunu da muhalefette kalma hastalığımıza bağlayınız. Ne zor iş değil mi Uzun Adamla uğraşmak Özlem Hanım. Asıl zor olanda kendi ailesiyle uğraşmak değil mi başkan. Öğreneceğiz bir gün sayın başkan sorumluluklarımızı, öğreneceğiz bir gün başarmanın yolunun çok çalışmaktan ve birlik içinde olmaktan geçtiğini sayın başkan. Ama bilesin ki sağduyu hep yanında. Birleşe birleşe büyüyüp başaracağımız günlere umutla... |