|
|||
![]() |
İrade pazara düşmedi daha | ||
Erdal Demir | |||
akd.aydin@hotmail.com | |||
Mutfakta ki politika örgütün kimliğidir. Politika yapma ehliyeti örgüte verilmedikçe, örgüt başkanlarının biat kültürü bitirilmedikçe, çoğunluğun iradesi, kapıları terk etmeyecek, zorlamaya da devam edecektir. Siyasi partilerin iktidar olma istemi ve anlayışı, o siyasi partinin irade gücünün örgütsel yapı ya bağlanmasıyla başarıya ulaşır. Siyasi partide milletvekilleri, belediye başkanları yapının kendisini kontrol ediyorsa, siyasi partinin iktidar olma anlayışı asla gerçekleşmeyecektir. Politikanın mutfağı olan örgüt, siyasete asıl olan yolu oluşturamıyorsa, o örgüt biat kültürü altında yok olmaya mahkûmdur. Bugün Türkiye'de 1981 Anayasası ile oluşturulan siyasi partiler yasası ve Lider Saltçılığı, bugün siyasi partilerin içine düştüğü teokratik yapının kendisini oluşturmuştur. Hiçbir siyasi parti, koltuk sevdası peşinde olan tekçilik anlayışıyla iktidar olamayacağı gibi başarılı olması da söz konusu değildir. Türkiye'nin bugün asıl sancısı olan kirli siyaset, örgütsel yapının yok edilmesinden kaynaklanmıştır. Seçime ramak kalan bir ülkede, iktidar olma rüzgârını yakalamış bir siyasi organda, ben yaptım oldu anlayışı, rüzgâra zarar mı verir, ben yaptım oldu anlayışı tabana danıştık anlayışının arkasına gizlenmeyi engeller mi? Gerçeği örtülemek, örgütün gücünü yok saymak, sonuçlara zafer bizimdir diye inanacak bir toplum anlayışını oluşturmak, zamanın akışını durdurmak kadar güçtür. Bir profilin Donkişotluk yapması, kendi hanesine kahramanlık öyküsü yazdırma hastalığı, şizofreni bir hastalıktır. Siyasi partilerin yaşam sürecini, devletlerin ömrü kadar uzun tutma arzusu, ancak doğru ve temiz siyasetin, örgütün mutfağından aldığı güç ile mümkündür. Siyasetin kuşak şampiyonu olmak isteyenler, sadece kendisini değil, bazen Bekanın da duvara toslamasının nedenlerini oluşturur. İşte o zaman yaşanacak sonun faturasını millete yazmak ve bugünün makûs kaderini kıramamanın kendisi olur. İnsan ömrü bir gecelik yanan mum ışığının kendisi kadardır Ama hiçbir serüvencinin temsil ettiği siyasi partinin ömrünü kendi haz ve yanlışlarıyla bu ömre benzetmeye hakkı da hukuku da yoktur. Bunun önüne geçecek yüzlerce yiğit siyasetçileri analar doğurmuştur. Tıpkı bugünün Muharrem İnce'si gibi. Çıkar sahneye indirir örgütü yola ve sıkar yumruğu havaya, işte bu irade buraya kadar der beyler… Ve önünüze seti çeker. O zaman tek başına duvara toslamanın ne olduğunu öğrenirsiniz öğrenmesine ama harcadığınız zaman sizin cebinizde ki paraya bakmaz. Siyaset sahnesinde ben en genç, ben en güzel adayım. Beni siz taşıdınız buraya kadar dediğinizde; bir yiğit siyasetçi çıkar, sen siyaset için ne yaptın, hangi projenin ve başarının sahibisin der, senin en geç ve en güzel olman da duvara çarpar. Sen kalkıp ben en büyük ağabeyim, ben yaptıysam doğrudur der ve sonucu, sonrasını ve dağın arkasını göremediğinde arkanı dönüp gölge olup gitmek zorunda kalırsın efendi. Sen Ankara da oturup pırasa gibi kafası kesilenlerin kararının altına imza atacak, buraları unutacaksın, sonra da buralarda bayrağı taşıma yarışına gireceksin… Yok, bu hesapta böyle fatura kesme… Bu ilin muktedirleri bu toprakların suyun tadını bilmeyecekleri alıp gelecek, çıkıp gelecek olanda ve selamı aleyküm beyler hadi beni yolcu edin diyecek yok böyle bir lüks arkadaş… Ne var biliyor musun? Tek amaç rüzgârı arkaya alıp CHP’ nim iktidar etmek, İktidar olmak bilicini eyleme dönüştürmek ve… En büyük asli görev ve mesele… Muharrem İnce'yi cumhurbaşkanı yapıp, halkın iktidarını oluşturmak. |
|||
Etiketler: Erdal Demir, İrade pazara düşmedi daha |
|